Saplanti
Merhabalar. Yeni bölümle geri geldim.Yazım hatalarım fazla ola bilir.Lütfen beni maaruz görün.Dahada geliştireceğim kendimi.Eee 2 bölümü nasıl buldunuz?? "Benim için hiçbir şeyin öneminin olmaması çok acayip,korkuyorum bundan.."
Jean Paul Sartre,Bulantı
Eli silahlı bey sinirli ve bıkmış bakışlarla üzerime doğru geliyordu.Olduğum yerden milim kıpırdamadım.Kafamı dahada dikleşdirib korkusuzca yüzüne bakdım.Yanıma yaklaşınca sert bir şekilde kolumu kavradı.Canım yanmışdı ama bunu belli etmedim.Gözlerimi esir alan onun bal rengi gözleri sinirlerimi daha da bozuyordu.Kaşlarımı ola bildiğinden daha çok çattım ve nefretle gözlerine bakdım.
Kolumu tutan elini dahada sıkılaşdırdı.Ve beni sürüklemeye başladı.Dev gibi olan yabancının elinden kurtulmak için çırpınmaya başladım. Çırpınmamın bir işe yaramayacağını anladığımda beni sürüklemesine izin verdim.Hayır hayır öylece duracağımı sanmayın, Yabancının benim pess etdiğimi düşünmesini istiyordum.Nedenmi? Çünkü kafası dağınık olsun ki dizimi erkekliğine geçiriyim.Beni tutan elini gevşetdiğinde beklediğim zamanın bu olduğunu anladiim ve dizimi erkekliğine keçirdim.Yabancının iniltisi ormanda yankılanarken, ben kolumu elinden çekdim.Yabancı kendine gelince,öfkeli gözlerle bana bakdı.
Tam karşısına geçip gözlerinin içine bakdım.
1.Bir daha bana dokunursan elindeki silahla alnının taa ortasından vururum.
2.Kimi öldürdüğün zerre umrumda değil.
Ve 3.Son olarak bu ormandakı olay hiç yaşanmamış gibi her kes kendi yoluna gidecek! Yabancının gözlerinde hiç bir tepki yokdu.Benim yapdığım gibi bana yaklaşarak Bir daha bana emir kipiyle konuşursan beyni dağılmış cansız beden seninki olur. Sesindeki tınıdan tehlikeli biri olduğu belliydi.Gözlerine bakdığımda dediğini yapacağına emindim.Ama sorun şu ki ben asla kimseye boyun eğmem.Dudağımın kenarı kıvrılırken gözlerine bakarak Elinden geleni ardına koyma!Senden korkmuyorum Yabancı!Kolumu yine koca elleriyle kavrayıp beni surukluyordu peşinden.Bu defa sıkı tutmuyordu.Hiç bir şey söylemeden beni sürüklemesine izin verdim.Gözlerinden ve sözlerinden anladığım kadarıyla istediğini almadan benim peşimi bırakmıyacaqdı.İleride araba görünce nereye sürüklendiğimi anladım.Arabanın kapısını açıp beni koltuğa doğru fırlatdı.Kendisi direksiyona geçdi. bir kaç saniye yüzüme bakıp Sana güvenmiyorum.Şuan için ne polisle ne başka bir işle uğraşıcak durumda değilim.Uslu dur bir kaç gün benimlesin.Bıkkın bir şekilde söylediklerinden anladığım kadarıyla işleri pek istediği gibi gitmiyordu.Alaylı bir gülüşle Hiçbir zaman bana güvenemiyeceksin.Sadece bir gece sende kalırım dahası yok.Gülümseyerek yüzüme bakıp arabayı çalışdırdı.Kafamı cama dayayarak geçib giden ağaclara bakdım.Neden bu kadar boş vermişlik hissi barındırıyorum kendimde?Neden bu kadar hissiz biriyim?Neden beni sevmediler? Kafamın içinde susmayan sesler yine beni esir alıyordu.Tek istediğim şuan rahat bir uyku.Araba durunca kafamı camdan çekip yabancıya bakdım.Kapını açıp dışarıya çıkmışdı.Benim de temiz havaya ihtiyacım vardı,zaman kaybetmeden arabadan indim.Etrafa bakdığımda eve değilde bara geldiğimizi gördüm.Yabancı cebinden sigara çıkarıp dudaklarının arasına yerleşdirdi.Çakmakla sigarasını yakdığında ona yakınlaşıp sigarasını dudaklarının arasından götürdüm. Kendi dudaklarıma yerleşdirdim.Sigaranın zehirli dumanından kocaman bir yudum ciğerlerime çekdiğimde rahatladığımı anladım.Yabancı bana boş gözlerle bakıyordu.Cebinden bir tane daha sigara cıkarıp dudaklarına yerleşdirdi.Ve bara doğru yürüdü.Kafasını geri çevirip bana bakdı. Beni takip et diyordu galiba... Arkasından bende hızlı adımlarla yabancıya yetiştim.Barın önünde 2 tane iri yapılı güvenlik hatta ne iri yapılı dev gibi güvenlik duruyordu.Yabancını gördüklerinde ceketlerinin önünü bağladılar.Barın kapısından içeri girdiğim an sigara ve alkol kokusu yüzümü buruşturmama sebep oldu.Etraf kalabalıktı,bir tarafda eğlenenler, bir tarafda kendi halinde sohbet edenler,bir tarafda ise yiyişenler vardı.Yabancı yanıma yaklaşıb kulağıma doğru eğildi 'Sakın kaybolma' dedikden sonra ilerlemeye başladı.Onu takip ederken bir taraftan arkasını süzüyordum.Uzun boyu, geniş omuzları vardı.Bir masanın önüne geldiğimizi anladığımda gözlerimi masadakılara çevirdim.Dört tane erkek iki tane kızdan oluşan bir qrup vardı.Bizi gördüklerinde hepsinin gözleri önce yabancıya döndü sonra bana.Yabancı boş tekli koltuğa kendini adeta bırakdı.Masada duran viski dolu bardağın birini eline alip kafasına dikti.Burda durmanın bir manası olmadığını anladığımda bende tam yabancının karşısındakı tekli koltuğa geçdim.Gözleri bana dönen yabancıya bende gözlerimi çekmeden bakdım.Aramızda sessiz savaş vardı sanki.Sessizliği bozan yan koltukda oturmuş kıvırcık şaçlı çoçuk oldu. Abi bizi tanışdırmayacakmısın bu çıtırla? Kaşlarımı çatıp çoçuğa bakdım.Bana doğru elini uzatıb Selam ben Mert Polat. Bu grubun en cana yakın ,en samimi ve en yakışıklısı.
Jean Paul Sartre,Bulantı
Eli silahlı bey sinirli ve bıkmış bakışlarla üzerime doğru geliyordu.Olduğum yerden milim kıpırdamadım.Kafamı dahada dikleşdirib korkusuzca yüzüne bakdım.Yanıma yaklaşınca sert bir şekilde kolumu kavradı.Canım yanmışdı ama bunu belli etmedim.Gözlerimi esir alan onun bal rengi gözleri sinirlerimi daha da bozuyordu.Kaşlarımı ola bildiğinden daha çok çattım ve nefretle gözlerine bakdım.
Kolumu tutan elini dahada sıkılaşdırdı.Ve beni sürüklemeye başladı.Dev gibi olan yabancının elinden kurtulmak için çırpınmaya başladım. Çırpınmamın bir işe yaramayacağını anladığımda beni sürüklemesine izin verdim.Hayır hayır öylece duracağımı sanmayın, Yabancının benim pess etdiğimi düşünmesini istiyordum.Nedenmi? Çünkü kafası dağınık olsun ki dizimi erkekliğine geçiriyim.Beni tutan elini gevşetdiğinde beklediğim zamanın bu olduğunu anladiim ve dizimi erkekliğine keçirdim.Yabancının iniltisi ormanda yankılanarken, ben kolumu elinden çekdim.Yabancı kendine gelince,öfkeli gözlerle bana bakdı.
Tam karşısına geçip gözlerinin içine bakdım.
1.Bir daha bana dokunursan elindeki silahla alnının taa ortasından vururum.
2.Kimi öldürdüğün zerre umrumda değil.
Ve 3.Son olarak bu ormandakı olay hiç yaşanmamış gibi her kes kendi yoluna gidecek! Yabancının gözlerinde hiç bir tepki yokdu.Benim yapdığım gibi bana yaklaşarak Bir daha bana emir kipiyle konuşursan beyni dağılmış cansız beden seninki olur. Sesindeki tınıdan tehlikeli biri olduğu belliydi.Gözlerine bakdığımda dediğini yapacağına emindim.Ama sorun şu ki ben asla kimseye boyun eğmem.Dudağımın kenarı kıvrılırken gözlerine bakarak Elinden geleni ardına koyma!Senden korkmuyorum Yabancı!Kolumu yine koca elleriyle kavrayıp beni surukluyordu peşinden.Bu defa sıkı tutmuyordu.Hiç bir şey söylemeden beni sürüklemesine izin verdim.Gözlerinden ve sözlerinden anladığım kadarıyla istediğini almadan benim peşimi bırakmıyacaqdı.İleride araba görünce nereye sürüklendiğimi anladım.Arabanın kapısını açıp beni koltuğa doğru fırlatdı.Kendisi direksiyona geçdi. bir kaç saniye yüzüme bakıp Sana güvenmiyorum.Şuan için ne polisle ne başka bir işle uğraşıcak durumda değilim.Uslu dur bir kaç gün benimlesin.Bıkkın bir şekilde söylediklerinden anladığım kadarıyla işleri pek istediği gibi gitmiyordu.Alaylı bir gülüşle Hiçbir zaman bana güvenemiyeceksin.Sadece bir gece sende kalırım dahası yok.Gülümseyerek yüzüme bakıp arabayı çalışdırdı.Kafamı cama dayayarak geçib giden ağaclara bakdım.Neden bu kadar boş vermişlik hissi barındırıyorum kendimde?Neden bu kadar hissiz biriyim?Neden beni sevmediler? Kafamın içinde susmayan sesler yine beni esir alıyordu.Tek istediğim şuan rahat bir uyku.Araba durunca kafamı camdan çekip yabancıya bakdım.Kapını açıp dışarıya çıkmışdı.Benim de temiz havaya ihtiyacım vardı,zaman kaybetmeden arabadan indim.Etrafa bakdığımda eve değilde bara geldiğimizi gördüm.Yabancı cebinden sigara çıkarıp dudaklarının arasına yerleşdirdi.Çakmakla sigarasını yakdığında ona yakınlaşıp sigarasını dudaklarının arasından götürdüm. Kendi dudaklarıma yerleşdirdim.Sigaranın zehirli dumanından kocaman bir yudum ciğerlerime çekdiğimde rahatladığımı anladım.Yabancı bana boş gözlerle bakıyordu.Cebinden bir tane daha sigara cıkarıp dudaklarına yerleşdirdi.Ve bara doğru yürüdü.Kafasını geri çevirip bana bakdı. Beni takip et diyordu galiba... Arkasından bende hızlı adımlarla yabancıya yetiştim.Barın önünde 2 tane iri yapılı güvenlik hatta ne iri yapılı dev gibi güvenlik duruyordu.Yabancını gördüklerinde ceketlerinin önünü bağladılar.Barın kapısından içeri girdiğim an sigara ve alkol kokusu yüzümü buruşturmama sebep oldu.Etraf kalabalıktı,bir tarafda eğlenenler, bir tarafda kendi halinde sohbet edenler,bir tarafda ise yiyişenler vardı.Yabancı yanıma yaklaşıb kulağıma doğru eğildi 'Sakın kaybolma' dedikden sonra ilerlemeye başladı.Onu takip ederken bir taraftan arkasını süzüyordum.Uzun boyu, geniş omuzları vardı.Bir masanın önüne geldiğimizi anladığımda gözlerimi masadakılara çevirdim.Dört tane erkek iki tane kızdan oluşan bir qrup vardı.Bizi gördüklerinde hepsinin gözleri önce yabancıya döndü sonra bana.Yabancı boş tekli koltuğa kendini adeta bırakdı.Masada duran viski dolu bardağın birini eline alip kafasına dikti.Burda durmanın bir manası olmadığını anladığımda bende tam yabancının karşısındakı tekli koltuğa geçdim.Gözleri bana dönen yabancıya bende gözlerimi çekmeden bakdım.Aramızda sessiz savaş vardı sanki.Sessizliği bozan yan koltukda oturmuş kıvırcık şaçlı çoçuk oldu. Abi bizi tanışdırmayacakmısın bu çıtırla? Kaşlarımı çatıp çoçuğa bakdım.Bana doğru elini uzatıb Selam ben Mert Polat. Bu grubun en cana yakın ,en samimi ve en yakışıklısı.
Boş gözlerle eline bakdım.Gözlerimi masaya çevirip temiz ve içi dolu içki bardağı aradım.Aradığımı bulduğumda zafer kazanmış gibi yarım ağız güldüm.İçkiden bir yudum alıp kafamı kıvırcık çoçuga taraf çevirdim.Eli hala havada duruyordu.Gözlerine bakıp Linet Gece Velizade demekle yetindim.Elini sıkmama bozulmamış gibi dişlerinin hepsini göstererek sırıtdı.
Bạn đang đọc truyện trên: ZingTruyen.Top